Giderek artan sel
baskınları…Önceden hep muson yağmurlarının yol açtığı seller nedeniyle taşan
dereler, su dolan vadiler, yıkılan bentler nedeniyle duyduğumuz Güney Asya
felaketleri. Hindistan ya da Bangladeş'e özgü değil miydi bunlar? Orada ölürdü genelde insanlar öyle değil mi? E onlar da çok kalabalık, fakir bir de, olacağı da buydu değil mi? Duyarsızlığımız taşıdı bizi bu noktalara, yabancı kalmanın getirileri hep bunlar. Uzaklardaki insanların yakarışlarını dinledik akşam
haberlerinde, televizyonu kapatınca unuttuk. Gazetede gördük belki, üzüldük…Ama
günlük işlerimiz başlayınca unuttuk.
Peki ya şimdi?
Şimdi artık felaketler çok yakınlarımıza kadar geldi. Kayseri’de sel faciası,
İzmir’de su baskını, Antalya’da mağdur durumda kalan onlarca insan…
Peki ya Almanya,
Orta Avrupa? Giderek artan bu felaketlere kim dur diyecek?
No comments:
Post a Comment